HELVA

Türk mutfağının vazgeçilmezi helvanın Selçuklular döneminden beri tüketildiğini biliyoruz. Hatta büyük âlim Kaşgarlı Mahmud “Divanü Lügati’t Türk” adlı meşhur eserinde ondan bahsediyor. Geçmişi böylelikle bin yıla ulaşan, dostlar meclisinin özü olarak bilinen bu nefis tatlı, 1885’ten bugüne geleneksel usulle, Beşe ustalığıyla, sofralarımıza geliyor. Üstelik sadece damak tadıyla değil mutlulukların, dostlukların, yaşamın buluştuğu bir ortak payda oluşuyla da değer görüyor. Beşe’nin en önemli farkı ise “eski usul”de gizli. Helvanın o kendine has rayihası ve kıvamı Beşe tecrübesiyle, 1885’te nasılsa öyle elde ediliyor. Ege’nin imbatı, körfezden süzülüp Kemeraltı’nın dar sokaklarından geçerek şehrin her bir noktasına bu tılsımlı güzelliğin has kokusunu taşıyor. Öyle ki bir ince tebessüm yayılıyor bu eşsiz tadı keşfeden dostlarımıza.